Siyez unu Hititçe zız kelimesinden türemiştir. 10.000 yıldır Anadolu'da bilinen en eski buğday çeşididir. Hitit ve Frig sofralarını süslemiştir.

Bu buğday 2n-14 kromozom yapısıyla buğdayın atası olarak bilinir.

Siyez buğdayının sert ve kat kat kabuk yapısı ve tek tip olmayan uzunlu kısalı başakları üretimini ve kullanımını zorlaştırır. Başakların uzunlu kısalı olması makine ile hasadı engellediği için buğdayın elle biçilmesi gerekir.

Slow Food Projesi kapsamında Nuh'un tatları olarak da bilinen presidium ürünler arasına Türkiye'den seçilen ilk ve tek üründür.

Bu buğdayın karbonhidrat değeri düşük fakat protein değeri yüksektir. Protein miktarı siyez buğdayında 14-25/100 gr iken diğer buğdaylarda 10-12/100 gr.dır.

Folik asit ve B vitaminleri açısından oldukça zengindir. Folik asitin hamilelerce ve küçük çocuklarca tüketilmesi önerilmektedir.

Yapılan çalışmalarda siyez ununun yüksek yağ içeriğine ve daha fazla sarı lutein oranına sahip olduğu ortaya konulmuştur.

Siyez unlarımızın tamamı içinden kepeği ruşeymi ayıklanmadan KAVUZU İSE SOYULARAK taş değirmenlerde öğütülüp hazırlanmıştır.